Ben hasta ruhları ve sinirli insanları daima yüzlerinin tebessümlü olup olmamasıyla değerlendiririm. Sinirli insanların yüzü gülmez. Dostlar arasındaki samimiliği gösteren tebessümdür.
Yukarıdaki parçaya göre dostlar arasında nasıl bir yüzle dolaşmalıyız?
Ciddi | |
Güler yüzle | |
Laubali | |
Asık suratla |
İndirin balkonlardan çocukları,
Haklarıdır baharı yaşamak.
Güneşi görsünler, toprağı görsünler,
Avuçlarında ufalsın toprak.
İndirin balkonlardan çocukları,
Hayatı kılmayın yasak.
Yoksa kentin kafesinde çocuklar,
Ebediyen ağlayacak.”
Şiirde, çocukların nasıl yaşamaları isteniyor?
Doğa ile iç içe | |
Arkadaşlarıyla birlikte | |
Hiç ağlatılmadan | |
Toprakla oynayarak |
Atam, inan isteklerin
Gelecektir yerine
Biz hep beraber ant içtik
Bu büyük eserine.
Yukarıdaki dörtlükte vurgulanan hangisidir?
İnatçılık | |
Kararlılık | |
Tutarlılık | |
İsteklilik |
Ben bir yetim çocuğum
Kavgalardan doğmuşum
Kan içinde büyümüş
Acıyla yoğrulmuşum.
Şiirde çocukla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?
Babasız büyüdüğünden | |
Kavgayı sevdiğinden | |
Savaş ortamında yaşadığından | |
Çok acılar çektiğinden |
“Öğretim kuru, sıkıcı ve ezbere dayalı bilgileri depolamak değil; o bilgileri hayatımızın yaşayan, bize zevk veren bir yönü – hem de vazgeçilmez bir yönü olarak kavrama ve uygulama sürecidir.“
Böyle diyen bir yazar, aşağıdakilerden hangisini söylerse kendisiyle çelişir?
Öğretim, kişiye tat verebilmelidir? | |
Öğretim, hayatımızın bir parçasıdır. | |
Ezber, öğrenimi kolaylaştıran bir yöntemdir. | |
Sadece depolanmış bilgilerin bir yararı yoktur. |
Ben öğretmenim. ”Öğretmenim!” diyen her sesle coşarım. Ben öğretmenim! Her el öpenim olanda bir ölür, bin yaşarım. Ben öğretmenim; her düşünen kafada biraz vefa ararım. Selam vermeyen Fatma’yla emeğime yanarım. Öyle geniştir ki iyimserlik ölçüm, vefasızlığın adını, zamansızlık koyarım. Başarı merdivenine çocukla tırmanırım. Mutsuz olan Ayşe’de mutsuzluğu yaşarım. Kaderim bu benim, sevgiyi paylaşırım.”
Paragrafta geçen, “Selam vermeyen Fatma’yla emeğime yanarım.” Cümlesiyle anlatılmak istenen nedir?
Fatma adlı öğrencinin saygısızlığı | |
Bazı öğrencilere kırgın olduğu | |
Olumsuz sonuçlara üzüldüğü | |
Öğrencilerinden anlayış beklediği |
Gürsulu kasabasında “Kendinden yana Halime” adında bir kadın yaşardı. Halime Kadın her konuda yalnız kendi çıkarlarını gözetirdi. Kasabada şenlik, düğün, ölüm, doğum gibi olaylar olunca, evinden çıkmazdı. Hiç kimsenin acısını ve sevincini paylaşmak istemezdi. Kendinden ve tek oğlundan başka hiç kimseyi sevmezdi.
Parçaya göre, Halime Kadın için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Özverili | |
Bencil | |
Duyarsız | |
Uyumsuz |
Öylesine tatlı, öylesine huzurlu bir geceydi: bir yanda ciğerlerimizi dolduran ıhlamur kokusu, diğer yanda ıhlamur ağaçlarının dalları arasında bizi süzmekte olan aydede ve yanı başımızdan akan dereciğin çağıltısı...
Parçada hangi duyumuzla ilgili ayrıntıya yer verilmemiştir?
Dokunma | |
İşitme | |
Görme | |
Koklama |
Oturduğum apartmanın altında bir sütçü, onun karşısında iki marangoz vardır. Marangozlara hiç işim düşmedi. Nasıl geçindiklerine şaşar kalırım. Akşamlara dek uğraşırlar. Demek herkes benim gibi değil. Öyle ya tam kırk sekiz senedir marangoza işim düşmedi. İstanbul’da marangoza işi düşecek insanlar olmasına şaşar kalırım. Şu İstanbul denilen yerde kim bilir kaç marangoz vardır?
Yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Şikayet ettiği | |
Merak ettiği | |
Tembel olduğu | |
Marangozları sevmediği |
Sökülsün, dağların buzu sökülsün
Öne insin çöl ovaya dökülsün
Erzurum Dağı’nın karı çekilsin
Ak koyunlar yürüsün de gidelim.
Şairin asıl söylemek istediği nedir?
Bütün dağların karla kaplı olduğu | |
Erzurum Dağı’na çok kar yağdığı | |
Yöre halkının hayvancılık yaptığı | |
Yola uygun bir zamanda çıkmak gerektiği |
Dönemeçte ansızın karşıma, araba genişliğinde bir su çıkıyor; incecik bir şırıltı duyuluyor ara sıra. Pirina fabrikasının altında zeytin sularıyla katran gibi oluyor güzelim su. Batak kokuyor, yazık...
Paragrafta asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Suyun şırıltısının duyulduğu | |
Dönemeçten sonra suyun görüldüğü | |
Fabrika artıklarının suyu kirlettiği | |
Şairin suyu sevdiği |
Gelin canlar bir olalım,
İşi kolay tutalım.
Sevelim, sevilelim
Bu dünya kimseye kalmaz.
Yukarıdaki şiirin teması (ana duygu) nedir?
Birbirimizi koruyalım, sevelim | |
Kolay işleri yapalım | |
İnsanları birbiriyle tanıştıralım | |
Herkes ölecektir. |
Kitap yaraya merhem,
Kitap dertlere çare.
Kitapsız kalan insan
Garip, mahzun, biçare.”
Yukarıdaki dörtlüğe göre, kitapla ilgili olarak hangisi söylenemez?
Çaresizliği giderdiği | |
Üzüntüleri hafiflettiği | |
Yalnızlıktan kurtardığı | |
İnsanı coşturduğu |
Okumak insana olgunluk, konuşma canlılık, yazma da açıklık verir. Bazı kitapları sadece tatmak, bazılarını tamamen yutmak, pek azını ise çiğneyip sindirmek gerekir.
Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
Kimi kitaplar tadımlıktır. | |
Bazı kitapları sindirerek okumak gerekir. | |
Gereksiz kitaplar okunmamalıdır. | |
Bazı kitapları ezberlercesine okumak gerekir. |
Beyazıt kıraathanelerinden birinde bir arkadaş bekliyordum. Kıraathane pek tenha idi. İki üç kişi sönmüş sobanın yanında alçak sesle dertleşiyor; bir ihtiyar memur, burnunda gözlük, elinde bir gazete ile uyukluyordu.
Parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?
İnsanların neler yaptığına | |
Kıraathanenin nerede olduğuna | |
Yazarın orada ne amaçla bulunduğuna | |
Kıraathanenin kime ait olduğuna |