Şiir; edebiyat dalları içindeki en zor, en nankör türdür. Sizi etkileyen bir öyküyü, bir romanı aradan çok uzun yıllar geçse de unutamazsınız. Çünkü o yapıt ilginç bir olay üzerine kurulmuştur. Şiir böyle değildir. Aradan zaman geçip bellek zayıflayınca şiir, elekten akıp gider.
Bu parçada geçen “şiirin elekten akıp gitmesi” sözüyle şiirin hangi niteliği anlatılmak istenmektedir?
Diğer türlere göre, kısa olma | |
Belli bir olay üzerine kurulmamış olma | |
Eleştirmenlerce yıpratılma | |
Zamanla unutulma | |
Etkileyici bir tür olmama |
Bir kitap, size bazen sanatsal beğenide eşsiz bir yolculuğun haritasını vererek yaşamınızı renklendirebilir.
Bu cümledeki “eşsiz bir yolculuğun haritasını vermek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Çok mutlu bir geleceği müjdelemek | |
Derin estetik hazlara ulaşmanın yolunu göstermek | |
Başarılı olmanın koşullarını belirginleştirmek | |
Farklı duygular yaşatmak | |
Can sıkıntısını gidermek |
Türkçede köy göçüren olarak bilinen ve bilimsel adı amanita phalloides olan mantarın tadı çok güzeldir ama bu mantarla yaptığınız yemek, son yemeğiniz olur.
Bu cümleden aşağıdaki yargıların hangisi kesin olarak çıkarılabilir?
Dünyadaki en zehirli mantar türü amanita phalloidestir. | |
Zehirli mantar türlerinin hiçbirinin panzehiri yoktur. | |
Mantar türlerinin çoğu bir insanı öldürecek kadar zehir içerir. | |
Tüm mantar türleri lezzetlidir. | |
Amanita phalloides türü mantar, zehirlidir. |
I. Suçlu olduğu için yüzüme bakmadan konuşuyordu.
II. Her gece yatmadan önce birkaç satır okurum.
III. Söyleyeceklerini bir sıraya koymazsan konuşma sırasında heyecanlanırsın.
IV. Bu sözleri söylemeden evvel iyice düşünmeliydin.
V. Babandan izin almadan tatile çıkamazsın.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde “koşul” anlamı vardır?
I. ve II. | |
I. ve III. | |
II. ve III. | |
III. ve V | |
IV. ve V |
Hırvatistan ( ) (I) 13. yüzyıldan kalma Trsat Kalesi (_) (II) karnavala dönüşen şenlikleri ( ) (III) ünlü balık resintoranları (_) (IV) Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Dönemi’nden kalma yapıları ( ) (V) çarpıcı bir güzelliğe sahip sahil şehri Opajita’yla her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor.
Bu cümlede boş parantezle belirtilen yerlerinhangisine ötekilerden farklı bir noktalama işareti getirilebilir?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
Ayaın’ın Söke ilçesindeki (I) Güliübahçe mahallesinde (II) bulunan, 12’nci yüzyılda (III) yapılan ve 1823'te (IV) restore edilen Aziz Nikaloas Kilisesi (V) bakımsızlık yüzünden yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.
Bu cümledeki numaralanmış sözlerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
Yolunuzun ilerisini göremiyorsanız dönemece gelmişsiniz demektir.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
ünsüz yumuşaması | |
ünlü daralması | |
ünlü düşmesi | |
ünsüz sertleşmesi | |
kaynaştırma |
İnsan, karnı doyduğunda sorun çıkaran tek canlıdır
Bu cümlenin öğeleri sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak belirtilmiştir?
Özne - zarf tümleci - yüklem | |
Özne - yüklem | |
Özne - belirtisiz nesne - yüklem | |
Özne - belirtisiz nesne - zarf tümleci - yüklem | |
Özne - dolaylı tümleç - zarf tümleci - yüklem |
Gece olur, gün eskir
Aylar geçer, yıllar eskir
Yolun yarısından sonra insan eskir
Eskimeyen birkaç şey varsa hayata dair
Biri yarın, biri umut, biri sevgidir
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Belirtili isim tamlaması | |
İlgeç öbeği | |
Bağlaç | |
Farklı yapıda sözcükler | |
Ek fiil |
Tamlayanı düşmüş ad takımlarında tamlanana getirilen - ler, -lar takısı, kimi durumlarda, eklendiği sözcüğün değil, tamlayanın çoğul olduğunu gösterir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu bilgiye örnek olabilecek bir kullanım vardır?
Tatilden dönmüşler galiba, pazarda annelerini gördüm. | |
Üç beş gün görmesem arkadaşlarımı özlüyorum. | |
Oğlum kaç yaşına geldi, eşyalarını hâlâ ben topluyorum. | |
Altında imzası olmasa da şiirlerini hemen tanırım. | |
Kardeşim olmasına rağmen bazı davranışlarından hiç hoşlanmıyorum. |
(I) Yıllar önce ayrıldığım bu kentte hiçbir şey değişmemişti. (II) Meyan kökü şerbeti satanlar yine satıyorlardı. (III) Bakır dövüp biçimlendirenler yine her günkü işlerini yapıyorlardı. (IV) Bakırcılar Çarşısı’ndan neşeli çekiç sesleri yine geliyordu. (V) Ama çocukluğumdaki o değişik tadı alamıyor, bir şeylerin eksikliğini duyuyordum.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgiliolarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
l’lnci, tek yargı içermektedir. | |
H’nci, birleşik yapılıdır. | |
lll’üncü, eylem cümlesidir. | |
IV’üncü, biçimce ve anlamca olumludur. | |
V’inci, sıralıdır. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
Eski günlerimi ve arkadaşlarımı anımsayınca hüzünleniyorum. | |
Aldıkları yazlık evin kaçak yapıldığını sonradan öğrenmişler, | |
Onun son şiirlerinde çocuksu bîr duyarlılık seziliyor. | |
Beni ona bağlayan nedenlerin en önemlilerinden biri de onun son derece alçakgönüllü oluşuydu. | |
Bilim kurulu Türkiye’de yaşayanların en az %75’inin koronavirüs aşısı yaptırması gerektiğini öneriyor. |
Mevlana’nın Konya’daki dergâhında bir gün mutfakta tam da yemek pişmekteyken odunların bittiğini fark eden Mevlana’nın başaşçısı Ateşbazı Veli, Mevlana’ya ne yapması gerektiğini sorar. Ayaklarını kazanın altına sokmasının yeterli olacağını öğrenince şaşkınlık içinde kendine söyleneni yapar ve o anda kazandaki yemek tekrar fokur fokur kaynamaya başlar. Sadece birkaç saniyeliğine içinden “Acaba parmaklarım yanar mı?” diye şüphe geçirdiği anda Veli’nin sol ayak başparmağı yanar. Mevlana’nın huzuruna çıktığında gönlüne düşürdüğü şüpheden utanarak sağ ayağıyla sol ayak baş parmağını kapatır. Bundan sonra semazenler Ateşbaz’a hürmeten bu şekilde sema yaparlar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak
I. Öyküleyici bir anlatım biçimiyle kaleme alınmıştır.
II. Karşılaştırmaya başvurulmuştur.
III. Nitel anlamlı sözcüklere yer verilmiştir.
IV Farklı yapıda cümle türleri kullanılmıştır.
yukarıdakilerden hangileri söylenemez?
Yalnız I | |
Yalnız II | |
I. ve III. | |
II. ve III. | |
II. ve IV. |
(I) 1970’li yıllarda ve 80’li yılların başlarında şempanzelerin “dil” yetenekleri konusunda çok şaşırtıcı iddialar ortaya atılmıştı. (II) Ortaya atılan iddialara göre, bu hayvanlardan bazıları sağırların kullandığı işaret dili ya da ''dile benzer'' işaret ve semboller oluşturabilme yeteneğine sahipti. (III) Bu iddiaların yol açtığı büyük heyecanın sebebi aslında, insanı benzersiz kılan son kalenin dil olarak görülmesidir. (IV) Papağanlar, muhabbet kuşları gibi kimi kuşlar eğitildiğinde insan gibi konuşabilir. (V) Çünkü daha önceden bazı hayvanlarda gözlenen yetenekler, insanın alet yapma özelliğine sahip tek canlı olmadığını göstermiş ve geriye tek ayırt edici özellik olarak dil kalmıştı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
İnsanlığın ilk çağlarına ışık tutmada mezarların oldukça önemli bir rolü vardır. —- Bu buluntular sayesinde binlerce yıl öncesinin giyim kuşamı, yiyecek içecekleri, dinsel inançları, sosyal-sınıfsal ilişkileri, kültürel-sanatsal düzeyleri hakkında net bilgilere ulaşabilmekteyiz.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
Bunu bilen mezar soyguncuları, dünyanın her tarafında pek çok mezarı talan etmiştir. | |
Bu yüzden yüzyıllardır mezarların gizemini çözebilmek için pek çok bilim insanı çaba sarf etmiştir ve günümüzde de bu çalışmalar sürdürülmektedir. | |
Ülkemizde de özellikle Çatalhöyük, Alaca Höyük kazılarında bulunan mezarlar, o döneme ilişkin önemli ipuçları vermektedir. | |
Pek çok mezarda, öteki dünyada kullanması için kişinin yanında günlük eşyası, giysileri, silahları, bazı gıda maddelerinin tohumları, bir miktar para hatta uşakları ve hayvanları da gömülü bulunmuştur. | |
Günümüzde iyice ortaya çıkmıştır ki mezarlarda ve mezar taşlarında bulunan ve yazılı olanlar, geçmişte doğru bir yaklaşımla incelenmemiştir. |
I. Yorulan organın denge duygusu kaybolur, bu durumdaki kişide endişe hissi güçlenir.
II. Dalgalarla sarsılan bir gemide bu organımız yorulur.
III. Kulağımızın içinde, en dip kısımda, denge duygusunu sağlayan çok küçük bir organ vardır.
IV. Bütün bunların sonucu olarak kişide bir çeşit baş dönmesi ve mide bulantısı oluşur.
V. Buna halk arasında “deniz tutması” denir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
I ve III | |
II ve III | |
III ve IV | |
III ve V | |
IV ve V |
Yapay ışıklandırmanın olmadığı, gökyüzünün bulutsuz, açık olduğu yerlerde, özellikle kırsal bir alanda iseniz gökyüzündeki yıldız sayısının çokluğu karşısında şaşar kalırsınız. Buna bir de “yıldız kayması” denilen görsel şölenler eklendi mi seyrelmeye doyum olmaz. Peki, gerçekte yıldızlar mı kaymaktadır gökyüzünde? Güneş sistemimizin içinde Güneş ve gezegenlerin çekim kuvvetleri ile bir o yana, bir bu yana savrulan birçok gök taşı (meteor) vardır. Bu gök taşlarının bir kısmı, atmosfere girdiğinde oluşan sürtünme ile parlak bir ışık çıkararak yanar ve yok olur. Bizim yıldız kayması dediğimiz olay budur. Bazen bu “yıldız kaymaları” peş peşe, âdeta bir havai fişek gösterisi gibi izlenir. Buna bilim insanları “meteor yağmurlan” adını vermiştir. Bu gök taşlarının görece olarak daha büyük olanları yeryüzüne ulaşabilir. Bunların büyük bölümü denizlere düşerek bir zarar vermez ancak dünyanın pek çok yerine meteor düşmüştür.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
“Yıldız kaymalarının en iyi görülebileceği yerler neresidir? | |
Yıldız kayması dediğimiz doğa olayının aslı nedir? | |
Meteorlar, genellikle nereye düşer? | |
Meteor yağmuru nedir ve neye benzer? | |
Meteorlar, düştükleri kara parçalarına ne gibi zararlar verir? |
Kanser hücreleri, içinde bulundukları tümörlerden ayrılarak kan yoluyla vücudun diğer bölgelerine taşınabiliyor. Metastaz olarak adlandırılan bu süreç, Axl ve Gas6 olarak adlandırılan proteinlerin etkileşmesiyle başlıyor. İki Gas6 proteininin, kanser hücrelerinin üzerindeki iki Axl proteinine bağlanmasıyla üretilen sinyaller, kanser hücrelerinin tümörden ayrılmasına neden oluyor. Kan yoluyla vücudun diğer bölgelerine göç eden bu hücreler, yeni tümörler oluşmasına ve kanserin vücuda yayılmasına sebep oluyor. Araştırmacılar bu süreci engellemek için “Axl”ye benzeyen ancak zararsız bir protein üretti. Bu protein, kandaki GasS proteinlerini üzerine toplayarak kanserli hücrelerdeki Axl proteinlerine bağlanmalarını ve metastaza sebep olmalarını engelliyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Kanser hücrelerinin hareket edebildiğine | |
Metastazın nasıl meydana geldiğine | |
Metastaz sürecini engellemek için Axl proteininin üretildiğine | |
Metastazı önlemek için üretilen proteinin işleyiş biçimine | |
Kanser hücrelerinin bulunduğ kitlelerden ayrılabildlğine |
Hem hareket eden hem de düşünen İnsan otomatını yapmayı ilk kez başaran, Wolfgang Ritter adlı Macar asıllı bir mekanikçidir. Kempelen’in, 1769 yılında gerçekleştirdiği insan otomatı, bir masaya oturmuş ve karşısındaki ile satranç oynayan bir adamdır! Başı dönen, gözleri oynayan, bir eliyle ucuna sigara takılı uzun çubuğu tutan, öteki eliyle de taşların yerini değiştiren otomat, rakibin şahını tehdit edecek bir hamle yaptığında ses de çıkarmaktadır. Ritter; Viyana’da, İmparatoriçe Mana Theresia’nın desteğiyle yaptığı otomatına “Satranç Oynayan Türk” adını vermiştir. Osmanlı kıyafetindeki otomat adamın elindeki sigara çubuğu da zaten o yıllarda Avrupa’da moda olan ‘Türk gibi sigara içmek” deyiminden dolayı konmuştur.
Bu parçada anlatılanlardan, tarihin ilk insan otomatı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
Mekanik bir üründür. | |
Hareketli parçalardan oluşmaktadır. | |
Kimi zaman sesler de çıkarmaktadır. | |
Bir Osmanlı erkeği görünümündedir. | |
Oldukça başarılı biçimde satranç oynamaktadır. |
20 - 21. soruları, aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Herkesin başına gelir. Birden gözlerinizin önünde lekeler, baloncuklar, şeritler ya da başka tuhaf şekiller belirir. Bakışlarınızı sağa sola çevirdiğinizde bunlar da hareket eder. Gözlerinizi kapatıp açarsınız, şekiller yerinde duruyordun Kimileri bunu göz hastalıklarına, kimileri de tansiyon düşmesine bağlayıp endişelenir. Oysa gözlerimizin önünde dans eden bu görüntüler ve solucan benzeri şekiller tamamen zararsızdır. Bu şekiller büyük ölçüde, gözün şeffaf iç dolgusunun bulanıklaşmasından kaynaklanır ve özellikle aydınlıkta boşluğa baktığımızda meydana gelir.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?
Sağlıklı yaşamak için gözlerimize önem vermeliyiz. | |
Gözlerdeki karıncalanma ve bulanıklıklara yol açan değişik hastalıklar vardır. | |
Genel bir kanının farklı bir nedeni olabilir. | |
Görme kusurlarının ardında hiç tahmin edemeyeceğimiz nedenler olabilir. | |
Tansiyon düşmelerinin en belirgin göstergesi görmede bulanıklıktır. |
20 - 21. soruları, aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Herkesin başına gelir. Birden gözlerinizin önünde lekeler, baloncuklar, şeritler ya da başka tuhaf şekiller belirir. Bakışlarınızı sağa sola çevirdiğinizde bunlar da hareket eder. Gözlerinizi kapatıp açarsınız, şekiller yerinde duruyordun Kimileri bunu göz hastalıklarına, kimileri de tansiyon düşmesine bağlayıp endişelenir. Oysa gözlerimizin önünde dans eden bu görüntüler ve solucan benzeri şekiller tamamen zararsızdır. Bu şekiller büyük ölçüde, gözün şeffaf iç dolgusunun bulanıklaşmasından kaynaklanır ve özellikle aydınlıkta boşluğa baktığımızda meydana gelir.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi hepimizin başına gelen, gözlerimizin önünde ansızın oluşan tuhaf şekiller, şeritler, baloncuklar ve lekelerin oluşma nedenidir?
Göz tansiyonunun düşmesi | |
Gözün şeffaf iç dolgusunun bulanıklaşması | |
Uzun süre uykusuz kalmaktan kaynaklanan hayal görmeler | |
Fırtınalı havalarda uçuşan toz toprağın göze kaçması | |
Gözün daha önce yaşadığı bir rahatsızlıktan kalma görme kusuru |
22- 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Dokular arasının, kılcal kan damarlarından kaynaklanan bir kan suyu sızıntısı tarafından istilaya uğramasına “ödem”denir. Normal durumda beden ağırlığının ortalama %15’ine denk düşen bu kan suyu sızıntısı kan plazmasından sızan bir sıvıdan oluşur ve sıvının hacmi çok artınca ortaya çıkar, Ödem, iki biçimde belirebilir: yüzeysel olarak ya da derinlemesine. “Anazark” olarak adlandırılan genel beden ödeminde bu iki biçim birlikte bulunur. Kılcal damar geçirgenliğini ve sıvı geçişini artıran bir damar çeperi bozukluğu, toplardamar basınç yüksekliği ödeme yol açan olaylar arasında sayılabilir. Birçok durumda ödemlerin kalbe, böbreklere ya da karaciğere ilişkin bir nedeni vardır. Ayrıca hormonlarla, beslenme bozukluklarıyla ilişkili ya da alerji kökenli ödemler de görülebilir. En sık rastlanan kalp ödemi, sağ kalp yetmezliğine yol açan bir bozukluğa bağlıdır. Nedeni, toplardamar yüksek basıncı ve su tuz birikmesidir. Bu ödem yumuşak ve bastırıldığında parmak izi bırakır niteliktedir, ¡ki yanlıdır, yavaş yavaş bacakları tutar, giderek karın ve göğüs boşluklarında sıvı toplanması da görülebilir. Başlangıçta beyaz ve yumuşak olan bu ödem, ileride sertleşebilir ve morumsu bir renk olabilir.
Bu parçada “ödem'' ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Kan plazmasından sızan bir sıvıdan oluştuğuna | |
Sadece yüzde görüldüğüne | |
Farklı biçimlerde belirebildlğine | |
Kalbe, böbreklere ilişkin bir nedeni olabileceğine | |
En sık rastlananın kalp ödemi olduğuna |
22- 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Dokular arasının, kılcal kan damarlarından kaynaklanan bir kan suyu sızıntısı tarafından istilaya uğramasına “ödem”denir. Normal durumda beden ağırlığının ortalama %15’ine denk düşen bu kan suyu sızıntısı kan plazmasından sızan bir sıvıdan oluşur ve sıvının hacmi çok artınca ortaya çıkar, Ödem, iki biçimde belirebilir: yüzeysel olarak ya da derinlemesine. “Anazark” olarak adlandırılan genel beden ödeminde bu iki biçim birlikte bulunur. Kılcal damar geçirgenliğini ve sıvı geçişini artıran bir damar çeperi bozukluğu, toplardamar basınç yüksekliği ödeme yol açan olaylar arasında sayılabilir. Birçok durumda ödemlerin kalbe, böbreklere ya da karaciğere ilişkin bir nedeni vardır. Ayrıca hormonlarla, beslenme bozukluklarıyla ilişkili ya da alerji kökenli ödemler de görülebilir. En sık rastlanan kalp ödemi, sağ kalp yetmezliğine yol açan bir bozukluğa bağlıdır. Nedeni, toplardamar yüksek basıncı ve su tuz birikmesidir. Bu ödem yumuşak ve bastırıldığında parmak izi bırakır niteliktedir, ¡ki yanlıdır, yavaş yavaş bacakları tutar, giderek karın ve göğüs boşluklarında sıvı toplanması da görülebilir. Başlangıçta beyaz ve yumuşak olan bu ödem, ileride sertleşebilir ve morumsu bir renk olabilir.
Bu parçaya göre, “kalp ödemi” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
En sık rastlanan ödem olduğu | |
Bastırıldığında parmak izi bırakır nitelikte olduğu | |
Başlangıçta beyaz ve yumuşak olduğu | |
Besinlere ya da ilaçlara karşı bir alerjik tepki sonrası oluştuğu | |
Nedeninin toplardamar yüksek basıncı ve su tuz birikmesi olduğu |
24 - 26. soruları, aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Aşk üzerine yapılan araştırmalarda bilim insanları, aşkın beyindeki “keyif alma merkezleri”ni etkin hâle getirdiğini saptadılar. (II) Bir kişiden hoşlandığımız zaman beynimizde birtakım uyarı maddeleri salgılanmakta. (III) Bunların arasında özellikle “dopamin” adlı madde bol miktarda salgılanıyor (IV) Dopamin, insana müthiş keyif vererek aşktan başka hiçbir şevin öneminin Olmadığı duygusu uyandırıyor. (V) Londra Ünı 'sısnesı bilim ırssnları deneklere, beyinlerinin mutluluk duygularından sorumlu bölgelerinin hemen etkilendiği görülmüş. ( VII) Yine görülmüş ki aynı anda sıkıntı, korku ve sorun çözme gibi beyin etkinlikleri devre dışı kalmakta. (VIII) Yani ''aşkın gözü kördür'' deyişi bir anlamda bilimsel olarak kanıtlanmış oluyor.
Bu parçadan, aşağıdaki genellemelerin hangisine ulaşılabilir?
Herkesin, aşkı yaşayışı kendine özgüdür. | |
Aşkın en güzel yönü, insanı vurdumduymaz yapmasıdır. | |
Aşkla beyindeki biyolojik olaylar arasında bir bağlantı vardır. | |
Aşksız bir dünyada yasamanın anlamı da tadı da yoktur. | |
Aşka dair söylenen her şey, onun ne derece anlatılmaz bir duygu olduğunu daha da kanıtlamaya yarar. |
24 - 26. soruları, aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Aşk üzerine yapılan araştırmalarda bilim insanları, aşkın beyindeki “keyif alma merkezleri”ni etkin hâle getirdiğini saptadılar. (II) Bir kişiden hoşlandığımız zaman beynimizde birtakım uyarı maddeleri salgılanmakta. (III) Bunların arasında özellikle “dopamin” adlı madde bol miktarda salgılanıyor (IV) Dopamin, insana müthiş keyif vererek aşktan başka hiçbir şevin öneminin Olmadığı duygusu uyandırıyor. (V) Londra Ünı 'sısnesı bilim ırssnları deneklere, beyinlerinin mutluluk duygularından sorumlu bölgelerinin hemen etkilendiği görülmüş. ( VII) Yine görülmüş ki aynı anda sıkıntı, korku ve sorun çözme gibi beyin etkinlikleri devre dışı kalmakta. (VIII) Yani ''aşkın gözü kördür'' deyişi bir anlamda bilimsel olarak kanıtlanmış oluyor.
Bu parçanın I numaralı cümlesindeki bilimsel saptama, numaralanmış cümlelerin hangisinden başlanarak yine bilimsel saptamalara bağlı olarak gerekçeleri ile açıklanmaya başlanmıştır?
II | |
III | |
IV | |
V | |
VI |
24 - 26. soruları, aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Aşk üzerine yapılan araştırmalarda bilim insanları, aşkın beyindeki “keyif alma merkezleri”ni etkin hâle getirdiğini saptadılar. (II) Bir kişiden hoşlandığımız zaman beynimizde birtakım uyarı maddeleri salgılanmakta. (III) Bunların arasında özellikle “dopamin” adlı madde bol miktarda salgılanıyor (IV) Dopamin, insana müthiş keyif vererek aşktan başka hiçbir şevin öneminin Olmadığı duygusu uyandırıyor. (V) Londra Ünı 'sısnesı bilim ırssnları deneklere, beyinlerinin mutluluk duygularından sorumlu bölgelerinin hemen etkilendiği görülmüş. ( VII) Yine görülmüş ki aynı anda sıkıntı, korku ve sorun çözme gibi beyin etkinlikleri devre dışı kalmakta. (VIII) Yani ''aşkın gözü kördür'' deyişi bir anlamda bilimsel olarak kanıtlanmış oluyor.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf kaç numaralı cümleyle başlar?
III | |
IV | |
V | |
VI | |
VII |
27- 30 soruları aşağıdaki bilgilere göre, birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir sitedeki A, B, C, D, E, F, G, H ve I yazlıklarının konumları ile ilgili olarak şunlar bilinmektedir:
A'nın 50 metre kuzeyinde I, 50 metre güneyinde G vardır.
B'nin 50 metre batısında E, 50 metre kuzeyinde F vardır.
D'nin 50 metre güneyinde E, 100 metre güneyinde C vardır.
H'nin 50 metre batısında C, 100 metre batısında G vardır.
Buna göre B, A’nın hangi yönündedir?
Kuzeybatı | |
Batı | |
Doğu | |
Kuzey | |
Güney |
27- 30 soruları aşağıdaki bilgilere göre, birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir sitedeki A, B, C, D, E, F, G, H ve I yazlıklarının konumları ile ilgili olarak şunlar bilinmektedir:
A'nın 50 metre kuzeyinde I, 50 metre güneyinde G vardır.
B'nin 50 metre batısında E, 50 metre kuzeyinde F vardır.
D'nin 50 metre güneyinde E, 100 metre güneyinde C vardır.
H'nin 50 metre batısında C, 100 metre batısında G vardır.
Verilen bilgilere göre F, E’nin hangi yönündedir?
Kuzeydoğu | |
Kuzeybatı | |
Güneybatı | |
Güneydoğu | |
Doğu |
27- 30 soruları aşağıdaki bilgilere göre, birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir sitedeki A, B, C, D, E, F, G, H ve I yazlıklarının konumları ile ilgili olarak şunlar bilinmektedir:
A'nın 50 metre kuzeyinde I, 50 metre güneyinde G vardır.
B'nin 50 metre batısında E, 50 metre kuzeyinde F vardır.
D'nin 50 metre güneyinde E, 100 metre güneyinde C vardır.
H'nin 50 metre batısında C, 100 metre batısında G vardır.
Verilen bilgilere göre G, C’niıı hangi yönündedir?
Güneydoğu | |
Batı | |
Doğu | |
Kuzey | |
Güney |
27- 30 soruları aşağıdaki bilgilere göre, birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir sitedeki A, B, C, D, E, F, G, H ve I yazlıklarının konumları ile ilgili olarak şunlar bilinmektedir:
A'nın 50 metre kuzeyinde I, 50 metre güneyinde G vardır.
B'nin 50 metre batısında E, 50 metre kuzeyinde F vardır.
D'nin 50 metre güneyinde E, 100 metre güneyinde C vardır.
H'nin 50 metre batısında C, 100 metre batısında G vardır.
Aşağıdakilerin hangisinde en batıdaki yazlıklar verilmiştir?
B,E,F | |
G,C,H | |
I,E,H | |
l,A,G | |
I,A,D |