Bir kurumda veya işte, birden fazla kişi söz sahibi ise yani çok başlılık söz konusu ise sorun var demektir. Çünkü bu durumda her kafadan bir ses çıkar. Herkes kendi önerisinin uygulanmasını ister. Söz sahibi kişilerin söyledikleri birbiriyle uyumlu olmadığı için bir sonuca ulaşmak mümkün olmaz. Sağlıklı ve verimli bir iş çıkarmak için yetkilerin ve sorumlulukların tek elde toplanması gerekir.
Bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle aşağıdaki atasözlerinden hangisi anlamca örtüşmektedir?
Ay görmüşün yıldıza minneti yoktur. | |
Gem almayan atın ölümü yakındır. | |
Sarımsak içli dışlı, soğan yalnız başlı. | |
Çatal kazık yere çakılmaz. | |
Her yerde okka dört yüz dirhem. |
Bugün çok tanınmış ve çok tanındığı için kibirli hâle gelmiş bazı sanatçılar kendi elleriyle kendi sonlarını hazırlamaktadırlar. Bu tür yazarların etrafında oluşan fanatik okurlar, yazarların kendilerine karşı körleşmelerine yol açıyor. Yazarlığa yeni başlayan veya yıldızı parlamaya başlayan genç yazarların dikkat etmeleri gereken en önemli nokta bence burasıdır.
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Aynı konuları ele almak | |
Yanlışlarını görememek | |
Tekdüze bir üslup kullanmak | |
Sosyal olgulardan uzaklaşmak | |
Mükemmelliği yakalama |
Ağız, insanın hem kendi bedeninde hem de başkasının bedeninde en dikkat çekici bölge ağızdır. Bundan dolayı da “ağız” sözcüğüyle kurulmuş birçok deyim ve atasözü vardır. Yeme içmesine dikkat etmeyen kişiler için “Ağzının perhizi yok” (I) sözü kullanılır. İhtiyacı olmadığı hâlde, hakkı olmayanı kabul etmek, insanı zor durumda bırakır anlamında “Ağız ver, yüz utanır." (II) atasözünü kullanırız. “Ağzına bir parmak bal çalmak” (III) sözü ile de tatlı sözlerle ya da sıradan bir iyilikle oyalamak kastedilir. Ağız yapmak (IV) deyimi, duygu ve düşüncelerini olduğundan başka türlü gösterecek şekilde dil konuşmak olarak bilinir. Sıkça kullandığımız “Ağzı süt kokmak” (V) deyimi, çok genç ve toy olmak olarak dilimize yerleşmiştir.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi anlam bakımından yanlış kullanılmıştır?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
Elime kalemi alıp Ankara’nın park ve bahçelerindeki sonbahar güzelliklerini anlatmaya başladığımda aklıma insanların Ankara hakkındaki “soğuk bürokrasi şehri” ifadesi geliyor ve uzun bir süre kalemi elime almaya cesaret edemiyorum.
Bu cümleye göre yazarın işini zorlaştıran, aşağıdakilerden hangisidir?
Aynı konunun farklı yazarlar tarafından da işlenmesi | |
Seçilen türün konuya uygun olmaması | |
Gerçekliğe aykırı bir durumu tasvir etmek | |
Seçilen konunun soyut olması | |
Ankara ile ilgili yerleşik olumsuz kanaat |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
Dünkü maçtan sonra bir de baktım ki sırtımda çok fena bir ağrı var. | |
Haftaya toplantımız Mehmetlerde olacak. | |
Yazımı karıştırılan bazı sözcükler hakkında TDK’dan açıklama bekliyoruz. | |
Adam suçüstü yakalanınca bu defa hiçbir şey diyemedi. | |
Kendisini darbetmekle suçladığı kişiyi şikâyet etti. |
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili noktalama işaretlerinin hangisinin kullanımında yanlışlık yapılmıştır?
Sınava hazırlanma sürecinde senden şu üç şeyi istiyorum ; disiplin, istikrar ve azim. | |
Ev işleri . insanın farkında olmadan tüm zamanını alıyor. | |
Eyvah, yine elim sıkıştı ! | |
Ben de isterim herkes gibi günlerce gezip eğlenmeyi . | |
Böyle bir havada yola çıkılır mı hiç ? |
Sığ umutların yarattığı çocuklar
Ve lekeli camlarda kan
Bambaşka insanca
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte görülen sesolayları aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla doğru verilmiştir?
Ünlü düşmesi - Ünsüz yumuşaması | |
Ünsüz yumuşaması - Ünlü daralması | |
Ünsüz benzeşmesi - Ünsüz yumuşaması | |
Ünsüz türemesi - Ünlü düşmesi | |
Ünlü daralması - Ünsüz benzeşmesi |
(I) Petrolün sorumsuzca tüketilmesi ve orman alanlarının yok edilmesi, atmosferdeki karbon miktarının artmasına ve dünyanın ateşinin yükselmesine yol açıyor. (II) Son yüzyılda bir trilyon varil petrol tüketildi, ormanlar yüzde on beş azaldı. (III) Son iki yüzyıldaki en sıcak yıllar, son yirmi yılda yaşandı. (IV) Bilim insanlarına göre, 1970 yılından bu yana küresel ısınma nedeniyle eriyerek yok olan buzul alanı, Türkiye yüzölçümünün iki katına eşit. (V) Buzulların erimesi sonucunda yükselen deniz seviyesi şimdiden yaşam alanlarını tehdit etmeye başladı.
Bu parçada num aralandırılmış cümlelerden hangisi yükleminin türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
(I) Okumanın hem zihin hem de beden üzerinde olumlu etkiler yarattığı biliniyordu. (II) Son zamanlarda bu konuda daha çarpıcı bilgiler elde edildi. (III) Araştırmalar sonucunda sadece altı dakika kitap okunarak bile zihinsel ve bedensel stresin %68 oranında azaltılabileceği anlaşıldı. (IV) Bunun bir alışkanlık haline getirilmesinin zihinsel anlamda hafızanın güçlenmesinde olumlu yöndeki etkiyi arttırdığı biliniyor. (V) Norveç'te yapılan bir araştırma, bu sonuçların elektronik ortamdan ziyade kâğıda basılı kitaptan okumayı tercih edenlerde daha etkili olduğunu gösterdi.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinin yüklemi edilgen çatılı değildir?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
Bir limonlukta hapsedildiği için uzaklarda kalan diğer hemcinsleri gibi, öğle güneşlerinde sıcacık toprağa gölge salamayan; yağmurlarda ıslanama- yan, fırtınalarda sarsılmayan; semayı, yıldızları, ayı görmeye görmeye unutan şu ağaç, bulunduğu köşede mesut muydu?
Bu parçadaki sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
“limonlukta” sözcüğünde hem yapım eki hem çekim eki kullanılmıştır. | |
“uzaklarda” sözcüğünde birden fazla çekim eki kullanılmıştır. | |
“güneşlerinde” sözcüğünde iyelik eki île hâl eki bir arada kullanılmıştır. | |
“yağmurlarda” sözcüğünde birden fazla yapım eki kullanılmıştır. | |
“yıldızları” sözcüğünde belirtme hâli eki kullanılmıştır. |
(I) Bilge Karasu romanları ilk bakışta fark edilmesi zor, dikkatle bakılınca çözülebilen çok katmanlı metinlerdir. (II) Bilge Karasu’nun Gece romanında paranoya ve şiddetin sarmalındaki kamplardan oluşan bir şehirde karşılaşırız. (III) Roman kişileri otoritenin kontrolündeki farklı kamplarda yaşamaktadırlar. (IV) Şehrin içindeki kampların sadece dışına çıkmak değil, içine giriş de zordur. (V) Kampların özgürlüğü sınırlandırıcı bu özellikleri, metinde işlevsel olarak kullanılır.
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi yapı bakımından diğerlerinden farklıdır?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
Her kahve aynı tadı taşımaz. Dostlarla içilen kahve neşedir. Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer. Sahilde oturduğun rüzgârlı bir sonbahar günü en sevdiğin dostun ağlarken içtiğin kahvenin tadı ise kederlidir. Bir pazar öğle sonrası annenin Hadi bir kahve yap da içelim.” dediği kahve huzurludur. Köpükler, annenin göz bebeklerine yansıyan, dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir. Kısacası kahve, insanın her tür duygusunun tercümanıdır. En zor ve en keyifli anların sıcacık dostudur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Karşılaştırma | |
Kişileştirme | |
Tanımlama | |
Tanık gösterme | |
Örneklendirme |
(|) Kapalı avlulu medrese örneklerinden biri olan Yakutiye Medresesi, 1995’te yöre kültürünü yansıtan eserlerin sergilenebilmesi için restore edildi. (II) Medresenin basık kemerli ve oymalı anıtsal taç kapısı, tüm anıtsal yapılarda olduğu gibi zengin süslemelerle bezeli. (III) Taç kapının yan yüzlerinde silme kemerle çevrili nişler içerisinde bulunan, iki pars ve kartal figüründen oluşan hayat ağacının, Yakut Bey’in amblemi olduğu sanılıyor. (IV) Medresenin güneyindeki tonozun üzerinde, medreseye vakfedilmiş altı köyün ismini içeren “vakfiye”, mermer üzerine sülüs yazı ile asılmış durumda. (V) Medresenin doğu kısmında, yapıya bitişik olan bir türbeninse kime ait olduğu konusunda kesin bir bilgi yok. (VI) Türk eğitim tarihinde medreselerin çok özel bir yeri olduğu ve buradaki eğitim usulünün derinliği herkesçe biliniyor.
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
II | |
III | |
IV | |
V | |
VI |
I. Türün iki örnek yazarı, Jules Verne ve H. G. VVells, eserlerinde bilimin yeni yüzyılın başlangıcına kadar imkânsız görüleni, örneğin denizaltıları ve uzay araçlarını, mümkün kılma konusundaki maharetini anlatmışlardır.
II. Bilim kurgu, bilimdeki yeniliklerle birlikte XIX. yüzyılın ortalarından itibaren gelişen bir edebi türdür.
III. Sinema, günün şartlarında mümkün görülmeyeni gösterebilme özelliğinden dolayı bu tür için doğal bir mecradır.
IV. Ne var ki bilim kurgunun beyaz perdede yer bulması, diğer pek çok türden daha düzensizdir.
V. Sinemanın ilk yıllarında sadece birkaç bilim kurgu filmi yapılırken bu tür ancak 1950’lerden sonra gelişme gösterebilmiştir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
I ve II | |
I ve V | |
II ve III | |
III ve IV | |
IV ve V |
(I) Yurdumuz, termal kaynak zenginliği açısından dünyadaki ilk yedi ülke arasında yer alıyor. (II) Ülkemizde bin üç yüz dolayında termal kaynak bulunuyor. (III) Bu kaynaklar, suyu, debisi, sıcaklığı ve çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleriyle Avrupa’daki kaynaklardan daha üstün nitelikler taşıyor. (IV) Avrupa’nın turizm kaynaklarıyla bizim turizm kaynaklarımız arasında kısmi benzerlikler olsa da büyük oranda farklılıklar göze çarpar. (V) Tarihi yapı ve yapıtlar bizim ülkemizde önemli bir yer tutarken Avrupa’daki çoğu ülkede bu durum farklıdır. (VI) Fiziksel ve doğal güzellikler açısından da Avrupa’dan çok önde olduğumuzu söylemek mümkün.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
II | |
III | |
IV | |
V | |
VI |
Tarih boyunca şehir planlaması devlet idarecilerinin bir numaralı gündemi olagelmiştir. Öyle ki bu alanda özel çalışmalar yapılmış ve özel yetenekli kişiler keşfedilmiştir. Bugünden bakılınca bu çabaların çok yerinde olduğunu söyleyebiliriz. Kent planlaması yapılırken geçmişi bilen ve geleceği görebilen bir bakış açısına sahip olmak gerekir. Geçmişe dönük yüz, kimliksizleşmenin önünü kesecek, geleceğe dönük yüz ise donukluğu engelleyecektir. Bu bakış açısı, konut yapımında geçmişle uyumsuz yapılaşmaya, zemine uymayan binalar yapılmasına engel olacaktır.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Böylece doğayla bütünleşecek, çevreyle uyum sağlayacak türden mimarlık ürünleri geliştirilmiş olacaktır. | |
Konut yapımının geldiği nokta itibariyle geçmişten çok ileride olduğumuzu söyleyebiliriz. | |
Doğal olarak ortaya çarpık bir mimari çıkacak ve bunun sonuçları olumlu olmayacaktır. | |
Fiziksel yapı kadar kültürel yapıya da yapılan yatırımlar devletlerin gündeminde olmalıdır. | |
Geçmişle geleceğin ortak bir paydada buluşması bu şartlarda oldukça zor görünüyor. |
Sanatın hertüründe sanatçıların birbirlerinin eserlerini beğenmeleri hatta kıskanmaları oldukça doğal karşılanır. Bu durum divan edebiyatından beri böyledir ve yadırganmaz. Mesela Yahya Kemal’de Nedim ve Baki’nin izleri görülebilir. Ama Yahya Kemal büyük bir şairdir ve etkilenmiş olma onu küçük yapmaz. Ne zaman ki Yahya Kemal etkilenmeden öteye geçip onlar gibi olmaya çalışırsa bu noktada öykünme başlar. Sanatta etkilenme, kaçınılmaz gibi görünse de öykünme tasvip edilecek bir durum değildir. Sanatın gerçekliği bunu hiçbir surette mazur görmez; özgünlüğün yeniden üretimi şeklinde can bulur her defasında çünkü. Tersi bir durum onu kötürümleştirir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi “öykünme” yi tanımlar?
Kendi rengini yitirip kendinden daha ileri görülenle aynılaşmaya çalışmaktır. | |
Sanattaki ortak güzellikleri farklı üsluplarla dile getirmektir. | |
Özünü yitirmeden aynı kulvardaki büyük sanatçılara kavuşma arzusudur. | |
Her sanatçının kendi damgasını taşıyan eserler ortaya koymasıdır. | |
Kimsenin taklit edemeyeceği eserler ortaya koyma çabasıdır. |
Bilmelisin ki etrafında yarattığın düşmanlar seni kendi kusurlarının, eksikliklerinin farkına varmaktan alıkoyar. Başkalarını cezalandırdığın, aşağıladığın hatta yok ettiğin sürece dikkatini kendi içine yöneltemezsin. Böylece kendinle yüzleşme ihtiyacı da hissetmezsin. Yarattığın düşmanlar çaresizliklerinin yerini alır, onlar sayesinde zayıflıklarının üstünü örtersin. Şunu aklından çıkarma: “Sandığın gibi başkalarının günahları, seni aziz yapmaz!”
Bu parçanın yazan için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
İnsanın kendisine karşı acımasız özeleştiriler yapmaması gerektiği kanaatindedir. | |
Hatalarımızın üstünü örtecek dostlar edinmemizi tavsiye etmektedir. | |
Düşmanının insana bazı yönlerden faydalı olacağını düşünmektedir. | |
Her tür insanla dost olabilecek karakterdedir. | |
İnsanlara güveni kalmamış karamsar biridir. |
Bilim tarihi, yanlış önermelerin tarihidir. Fakat düşüncenin gelişimine işaret eden bu önermeler, dikkate değer bir üretkenliğe sahiptir. Belirli düzeyde doğruluk payı içeren bu önermeler insan ve doğa hakkında nesnel olarak geçerli bilgiye ulaşmak için ortaya konulan rasyonel görüşlerdir. Bunlar gibi, ifadelerini mitlerde, peri masallarında ve birkaç kuşak sonra doğru olmadığı kanıtlanan bilimsel varsayımlarda bulmuştur.
Bu parçadan hareketle bilim ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Doğrulanamayan fikirleri belli süreçlerden sonra eler. | |
Yanlış olan hiçbir şeyi araştırma kapsamına sokmaz. | |
Kanıtlanabilen gerçekliklerle ilgilenir. | |
İnsan ve doğa ile ilişkili konuları kapsar. | |
Akılcı bir tutuma sahiptir. |
20. ve 21. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.
Gerçek eleştirinin amacı; bir sanat görüşünü örneklendirmek, bir sanat yapıtının sanat değerini belirlemek, bir örnekten kalkarak çözümlemeler ve incelemeler yapmak ve bir görüşü temellendir- mektir. Böyle bir eleştiri anlayışıyla kaleme alınmış yazıların amacı; falancayı yüceltmek, onurlandırmak veya filancayı ezmek, yerin dibine batırmak olamaz. Edebiyat çevrelerindeki güncel kıpırdanışlara değil, felsefi bir temelden hareketle edebiyat olaylarına eğilir bu tür eleştiriler.
Bu parçadan hareketle gerçek eleştiri ile ilgiliaşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Popüler edebi olaylara odaklanarak edebiyatın nabzını tutar. | |
Geçici edebi olayları dikkate almayıp daha çok edebi gelişmelerin düşünce boyutuyla ilgilenir. | |
Yazarların olumlu ve olumsuz yönlerini net bir biçimde okuyucunun dikkatine sunar. | |
Daha çok yeni çıkan eserleri inceleyerek yeni yazarları yüreklendirmeye çalışır. | |
Edebiyatla diğer bilimler arasındaki bağlantıyı ortaya koyar. |
20. ve 21. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.
Gerçek eleştirinin amacı; bir sanat görüşünü örneklendirmek, bir sanat yapıtının sanat değerini belirlemek, bir örnekten kalkarak çözümlemeler ve incelemeler yapmak ve bir görüşü temellendir- mektir. Böyle bir eleştiri anlayışıyla kaleme alınmış yazıların amacı; falancayı yüceltmek, onurlandırmak veya filancayı ezmek, yerin dibine batırmak olamaz. Edebiyat çevrelerindeki güncel kıpırdanışlara değil, felsefi bir temelden hareketle edebiyat olaylarına eğilir bu tür eleştiriler.
Bu parçada gerçek eleştiri ile ilgili aşağtdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Belli bir örnek üzerinden genel sonuçlara vardığına | |
Düşünce esaslı hareket ettiğine | |
Bir eserin sanatsal kıymetini ortaya koyduğuna | |
Güncel edebi gelişmelere daha çok yoğunlaştığına | |
Amacının sanat görüşünü örneklendirmek olduğuna |
22. ve 23. sorulan aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.
Resim eleştirmenleri eserleri incelerken belirli bir yönteme bağlı kalırlar. Betimleme, çözümleme, yorumlama ve yargıya varma olmak üzere dört işlem basamağını kapsayan bu yöntemle eserden bilgi edinirler. Yöntemin ilk aşamasında tabloda yer alan ve gözle görülen her nesne tek tek listelenir. İkinci aşamada bu nesneler resmin içine yerleştirilirken nelere dikkat edildiği örneğin konum, renk, kontrast, ton gibi niteliklerin nasıl kullanıldığı belirlenir. Üçüncü aşamada ressamın kullandığı nesneler ve bunların organizasyonuyla vermek istediği mesaj ortaya çıkarılır. Son aşamada ise o ana kadar elde edilen bütün veriler bir arada değerlendirilir, eseri iyi veya kötü kılan özellikler ortaya konur ve incelenen eserlerin niteliği hakkında nihai karara varılır.
Bu parçaya göre,
I. Yargıya varma,
II. Betimleme,
III. Oylama,
IV. Çözümleme
hangisi resim eleştirmenlerinin eserleri incelerken kullandıkları yöntemlerden biri değildir?
I ve II | |
II ve III | |
Yalnız III | |
III ve IV | |
Yalnız I |
22. ve 23. sorulan aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.
Resim eleştirmenleri eserleri incelerken belirli bir yönteme bağlı kalırlar. Betimleme, çözümleme, yorumlama ve yargıya varma olmak üzere dört işlem basamağını kapsayan bu yöntemle eserden bilgi edinirler. Yöntemin ilk aşamasında tabloda yer alan ve gözle görülen her nesne tek tek listelenir. İkinci aşamada bu nesneler resmin içine yerleştirilirken nelere dikkat edildiği örneğin konum, renk, kontrast, ton gibi niteliklerin nasıl kullanıldığı belirlenir. Üçüncü aşamada ressamın kullandığı nesneler ve bunların organizasyonuyla vermek istediği mesaj ortaya çıkarılır. Son aşamada ise o ana kadar elde edilen bütün veriler bir arada değerlendirilir, eseri iyi veya kötü kılan özellikler ortaya konur ve incelenen eserlerin niteliği hakkında nihai karara varılır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
Bir resim incelenirken üçüncü aşamada neler yapılmaktadır? | |
Eser sahipleri sonuçlardan nasıl haberdar edilmektedir? | |
Nesnelerin resmin içine yerleştirilirken nelere dikkat edildiğinin tespit edildiği aşama hangisidir? | |
Betimleme aşamasında neler yapılır? | |
Eserden bilgi edinmek için resim eleştirmenleri hangi metotları kullanır? |
24. ve 26. sorulan aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.
Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma olgusuna ilişkin, karmaşık süreçlere işaret eden geniş bir literatür mevcut olmakla birlikte, bu çalışmada “Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?” filmi incelenirken Kemal Tahir’in görüşlerinden hareket edilmiştir. Bunun da başlıca nedeni, Kemal Tahir’in Batılılaşma ve sorunlarını, Osmanlı Dev- leti’nin kuruluş döneminden itibaren ele alıp sorgulamasıyla özgün bir yaklaşım ortaya koymuş olmasıdır. Ancak filmin yönetmen/senaristiyle Kemal Tahir’in devlet ve toplum konusundaki görüşleri arasında belirgin ayrımlar bulunmaktadır. Diğer yandan bugünün sorunlarının kaynağının OsmanlI’nın kuruluş dönemine kadar götürülmesi ve tarihe yaklaşım biçimleri bakımından ise pek çok benzerlik de göze çarpar. Buna göre aslında yönetmen ve Kemal Tahir esasta ayrılsalar da usulde ortak bir paydada buluşuyorlar diyebiliriz.
Bu parçada altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
İdeolojik olarak aynı kaynaktan beslenilmesi | |
Tarihsel çizgide aynı görüşü paylaşmaları | |
Edebiyat ile sinemanın imkânlarının aynı olması | |
Bir konudaki izlenen yöntemin aynı olması | |
Dili kullanma biçimlerinin benzerlik göstermemesi |
24. ve 26. sorulan aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.
Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma olgusuna ilişkin, karmaşık süreçlere işaret eden geniş bir literatür mevcut olmakla birlikte, bu çalışmada “Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?” filmi incelenirken Kemal Tahir’in görüşlerinden hareket edilmiştir. Bunun da başlıca nedeni, Kemal Tahir’in Batılılaşma ve sorunlarını, Osmanlı Dev- leti’nin kuruluş döneminden itibaren ele alıp sorgulamasıyla özgün bir yaklaşım ortaya koymuş olmasıdır. Ancak filmin yönetmen/senaristiyle Kemal Tahir’in devlet ve toplum konusundaki görüşleri arasında belirgin ayrımlar bulunmaktadır. Diğer yandan bugünün sorunlarının kaynağının OsmanlI’nın kuruluş dönemine kadar götürülmesi ve tarihe yaklaşım biçimleri bakımından ise pek çok benzerlik de göze çarpar. Buna göre aslında yönetmen ve Kemal Tahir esasta ayrılsalar da usulde ortak bir paydada buluşuyorlar diyebiliriz.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
"Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?" filminde günümüzdeki bazı problemler tarihsel uzamda ele alınır. | |
Farklı bakış açılarına sahip insanlar da aynı projede yer alabilir. | |
Kemal Tahir, Batılılaşma konusunda orijinal görüşlere sahiptir. | |
Batılılaşma olgusu farklı bilim dallarının ortak konusu olarak ele alınmıştır. | |
“Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?” filminin yönetmeni, Kemal Tahir’i her açıdan takdir etmektedir. |
24. ve 26. sorulan aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.
Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma olgusuna ilişkin, karmaşık süreçlere işaret eden geniş bir literatür mevcut olmakla birlikte, bu çalışmada “Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?” filmi incelenirken Kemal Tahir’in görüşlerinden hareket edilmiştir. Bunun da başlıca nedeni, Kemal Tahir’in Batılılaşma ve sorunlarını, Osmanlı Dev- leti’nin kuruluş döneminden itibaren ele alıp sorgulamasıyla özgün bir yaklaşım ortaya koymuş olmasıdır. Ancak filmin yönetmen/senaristiyle Kemal Tahir’in devlet ve toplum konusundaki görüşleri arasında belirgin ayrımlar bulunmaktadır. Diğer yandan bugünün sorunlarının kaynağının OsmanlI’nın kuruluş dönemine kadar götürülmesi ve tarihe yaklaşım biçimleri bakımından ise pek çok benzerlik de göze çarpar. Buna göre aslında yönetmen ve Kemal Tahir esasta ayrılsalar da usulde ortak bir paydada buluşuyorlar diyebiliriz.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
“Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?” filmini başarılı buluyor musunuz? | |
Kemal Tahir’in eserleri genel olarak hangi konuları ele alır? | |
''Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?” filmi analiz edilirken neler dikkate alındı? | |
Batılılaşma bir problem olarak akademik seviyede ne zaman ele alınmaya başlanmıştır? | |
Sinema ile edebiyat arasındaki ilişki edebi yapıtın filme aktarılmasından mı ibarettir? |
27. ve 30. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Ahmet, Barış, Can, Derya, Emre, Fatih ve Gül adlı kişiler aldıkları ürünlerle bir marketin kasasında sıradadırlar. Bu müşteriler maske, hediyelik eşya ve kolonyadan sadece birini almışlardır. Müşterilerin hangi sırayla ve hangi ürünü aldıklarıyla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmişti.
• Müşterilerden 3 tanesi hediyelik eşya, 2’si kolonya almıştır.
• Maske satın alan Gül ödeme kuyruğunda 2. sıradadır.
• Ödeme kuyruğunda 5. ve 6. sırada ödeme yapan müşteriler aynı ürünü almışlardır.
• Çan’dan hemen önce Ahmet, hemen sonra Fatih ödeme yapmıştır ve üçününde aldığı ürünler birbirinden farklıdır.
• Fatih kolonya almıştır.
• Ödeme sırasında Barış ve Emre ard arda ödeme yapmışlardır.
Buna göre
I. Ahmet
II. Derya
III. Emre
adlı müşterilerden hangilerinin ödeme sırası kesin olarak bilinmektedir?
Yalnız I | |
Yalnız II | |
Yalnız III | |
I ve II | |
I, II ve III |
27. ve 30. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Ahmet, Barış, Can, Derya, Emre, Fatih ve Gül adlı kişiler aldıkları ürünlerle bir marketin kasasında sıradadırlar. Bu müşteriler maske, hediyelik eşya ve kolonyadan sadece birini almışlardır. Müşterilerin hangi sırayla ve hangi ürünü aldıklarıyla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmişti.
• Müşterilerden 3 tanesi hediyelik eşya, 2’si kolonya almıştır.
• Maske satın alan Gül ödeme kuyruğunda 2. sıradadır.
• Ödeme kuyruğunda 5. ve 6. sırada ödeme yapan müşteriler aynı ürünü almışlardır.
• Çan’dan hemen önce Ahmet, hemen sonra Fatih ödeme yapmıştır ve üçününde aldığı ürünler birbirinden farklıdır.
• Fatih kolonya almıştır.
• Ödeme sırasında Barış ve Emre ard arda ödeme yapmışlardır.
Buna göre;
I. Ahmet
II. Barış
III. Can
adlı müşterilerden hangileri kolonya almış olabilir?
Yalnız I | |
Yalnız II | |
Yalnız III | |
I ve III | |
I, II ve III |
27. ve 30. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Ahmet, Barış, Can, Derya, Emre, Fatih ve Gül adlı kişiler aldıkları ürünlerle bir marketin kasasında sıradadırlar. Bu müşteriler maske, hediyelik eşya ve kolonyadan sadece birini almışlardır. Müşterilerin hangi sırayla ve hangi ürünü aldıklarıyla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmişti.
• Müşterilerden 3 tanesi hediyelik eşya, 2’si kolonya almıştır.
• Maske satın alan Gül ödeme kuyruğunda 2. sıradadır.
• Ödeme kuyruğunda 5. ve 6. sırada ödeme yapan müşteriler aynı ürünü almışlardır.
• Çan’dan hemen önce Ahmet, hemen sonra Fatih ödeme yapmıştır ve üçününde aldığı ürünler birbirinden farklıdır.
• Fatih kolonya almıştır.
• Ödeme sırasında Barış ve Emre ard arda ödeme yapmışlardır.
Aşağıdaki sırada ödeme yapan müşterilerdenhangisinin aldıkları ürün kesin olarak aynıdır?
1. ve 2. | |
1. ve 7. | |
2. ve 3. | |
3. ve 5. | |
3. ve 7. |
27. ve 30. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Ahmet, Barış, Can, Derya, Emre, Fatih ve Gül adlı kişiler aldıkları ürünlerle bir marketin kasasında sıradadırlar. Bu müşteriler maske, hediyelik eşya ve kolonyadan sadece birini almışlardır. Müşterilerin hangi sırayla ve hangi ürünü aldıklarıyla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmişti.
• Müşterilerden 3 tanesi hediyelik eşya, 2’si kolonya almıştır.
• Maske satın alan Gül ödeme kuyruğunda 2. sıradadır.
• Ödeme kuyruğunda 5. ve 6. sırada ödeme yapan müşteriler aynı ürünü almışlardır.
• Çan’dan hemen önce Ahmet, hemen sonra Fatih ödeme yapmıştır ve üçününde aldığı ürünler birbirinden farklıdır.
• Fatih kolonya almıştır.
• Ödeme sırasında Barış ve Emre ard arda ödeme yapmışlardır.
Tüm müşterilerin sırasının ve aldıkları ürünlerin ne olduğunun tam olarak bilinebilmesi içinaşağıdakilerden hangisinin bilinmesi yeterlidir?
Barış’ın Emre’den sonra ödeme yaptığı | |
Derya'nın Çan’dan önce ödeme yaptığı | |
Ahmet ve Gül’ün aldığı ürünlerin aynı olduğu | |
Barış ve Fatih’in aldığı ürünlerin farklı olduğu | |
Can ve Emre’nin aldığı ürünlerin aynı olduğu |