“İğdelerin keskin, bunaltıcı bir kokusu vardır. An takya bahçelerindeki baygın kokuları aratmaz insana. Dallar arasında gizlenmiş görünmeyen dudakların üflediği altın tozları gibi yüzümüze ser pilir, gözümüzü gönlümüzü doldurur...’’ İnsan bu düş içinde zamanı unutur. İğde dallarından birini koparmış kokluyorsunuz; ama farkında mısınız? Kulağımıza uzaktan tatlı tatlı çıngırak sesleri gelir. Az önce yürüdüğümüz yollardan bir kervan geçer. Katırları, develeri, gül denkleriyle, ağır kumaşlar la, ipek halılarla mı gelir? Bu kervan, Hazar kıyılarından, Kaşmirden, Buhara’dan mı gelir? Bir zaman kıtalar arası yollardan biri buralardan da bir kol vermiş. Bu çıngırak sesleri sanki o çağdan gelir. Ama niçin bu kadar gecikmiş? Ta bu geceye kalmıştır?
Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?
Öyküleme | |
Betimleme | |
Açıklama | |
Tartışma |
Güneş pırıl pırıl parlıyor, denizin dibi ta bak gibi görünüyor du. Ufalanmış mid ye kabukları ile kaplı lal renkteki kuma, binlerce dantel kenarlı inci midyeleri saplanmış duruyordu. Bu midye yatağında daha neler yoktu neler: Fırfırlı eteklere benzeyen kurşuni renkte midyeler, tırtıllı kenarlarını otlara iliştirmiş ufacık midyeler, bunların üzerinde dolaşan yengeçler...
Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?
Betimleme | |
Öyküleme | |
Açıklama | |
Tartışma |
Anladım ki aşk tarihçesi olmayan bir eş zaman lılıktı. Ne dünü vardı ne yarını. Bütün hükümleri an üzerinden mühürleniyordu. Bütün birikimleri an gelip hükümsüz kalıyordu. Teminatı yoktu, peşi natı yoktu, telafisi hiç yoktu, aşkın bedeli yoktu, hiçbir şeyi yoktu.
Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?
Betimleme | |
Öyküleme | |
Açıklama | |
Tartışma |
Onu ilk gördüğümde gülmüştü. Ömrüm boyunca bu kadar güzel gülen bir başkasına rastladım mı hiç, diye düşünmüştüm. İçimde durmaksızın onu güldürmek isteyen neşeli bir in san şarkı söylemeye başlamıştı. Arkamdaki sıra da oturuyordu. Koyu renk ceketinin içinde, kısa kesilmiş saçları ve muhteşem mücevher gözleriy le etrafına bakıyordu.
Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangileri ağır basmaktadır?
Açıklama Betimleme | |
Öyküleme Betimleme | |
Öyküleme Açıklama | |
Tartışma Betimleme |
Kızını okutmayan bir baba katildir bence. Küçük çocuğunu her ne sebeple olursa olsun ağır işler de çalıştıran anne katildir. Nasılsa sesi çıkmaz, diyerek aralarında en uysal olana eziyet edenler katildir. Emeğin karşılığını çalanlar hırsız değil, düpedüz katildir.
Yukarıdaki paragrafta aşağıdakilerden hangileri ağır basmaktadır?
Açıklama Tanımlama | |
Tartışma Tanımlama | |
Açıklama Karşılaştırma | |
Tartışma Karşılaştırma |
Hailde Edip, Türk kadınının iş, düşünce ve edebiyat alanında başarılı olan bir örneğidir Kadın haklarının ateşli bir savunucusu olarak yıllarca mücadele vermiştir. Gördü ğü eğitim sebebiyle DoğuBatı sentezini en başarılı şekilde yapabilen yazarlarımızdandır. Yazı hayatına gazete ve dergilerde yayınlattığı makale, sohbet ve denemelerle başlamış, bu eserlerinde kızların eğitimiyle psikolojisi üzerinde durmuş, aşk konusunu ön plana almıştır. İlk romanlarında aşk konusu ağır basar. Kurtuluş Savaşı onun düşünce dünyasını değiştirmiş, ideolojik romanlar yazma sını sağlamıştır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
Betimleme | |
Açıklama | |
Tartışma | |
Öyküleme |
Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş sö ğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltı sını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan’la artık Dadaruh’un yanından hiç ayrılmıyor duk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabah leyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
Betimleme | |
Açıklama | |
Tartışma | |
Öyküleme |
Her ayak geçerken, geçtiği yollarda kalbin duvarı na bir çizik atmışken... O çiziklerin ve o ayak izle rinin ağrısı bile unutulmuşken... Donmuş toprak lara çeviriyor hayat kalplerimizi. Güneşe bırakmak bu yüzden gerekli... Bir küçük karınca, bir minik çiğ tanesi... Bir şey hatırlatmalı geçen ayakların bırak tığı tatlı sesleri.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
Betimleme | |
Açıklama | |
Tartışma | |
Öyküleme |
Bin gemle bağlanan yağız at şaha kalkıyor Gittikçe yükselen başı Allah’a kalkıyor Son macerayı dinlememiş varsa anlatın;Ram etmek isteyenler o mağrur, asil atın Beyhudedir, her uzvuna bir halka bulsa da; Boştur, köpüklü ağzına gemler vurulsa da... Coştukça böyle sel gibi bağrında hisleri Bir gün başında kalmayacaktır seyisleri! Son şanlı macerasını tarihe anlatın: Zincir içinde bağlı duran kahraman atın
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
Betimleme | |
Açıklama | |
Tartışma | |
Öyküleme |