“Şimdi gelip geçenden zerre kadar korkmuyor.” cümlesindeki “zerre kadar” sözcük grubu yerine hangi sözcüğü kullanabiliriz?
Çok | |
Pek | |
Az | |
Hiç |
Aşağıdaki hangi cümlede “rahat” sözcüğü “aldırmaz, gamsız” anlamında kullanılmıştır?
İnsanın rahatını kaçırmayın. | |
Size rahat edeceğinizi söylemiştim. | |
Ne kadar rahat bir insansın. | |
Bir saatte rahat varırız. |
“Katı” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “gerçek” anlamıyla kullanılmıştır?
Tanıdığım en katı yürekli insandır o. | |
Babası Ali’ye çok katı davranıyor. | |
Yağ çok katı; ekmeğime süremiyorum. | |
İşinde çok katı prensipleri var. |
Su akar güldür güldür,
Mendilim dolu güldür,
Yeri göğü yaratan,
Bir gün beni de güldürür.
Bu dörtlükte geçen “güldür” sözcükleri için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Eş anlamlı sözcüklerdir. | |
Yakın anlamlı sözcüklerdir. | |
Eş sesli sözcüklerdir. | |
Karşıt anlamlı sözcüklerdir. |
“Çatlamak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerden hangisinde “mecaz” anlamda kullanılmıştır?
Öndeki cam çatladı. | |
Kıskançlıktan çatladı. | |
Susuzluktan dudakları çatladı. | |
Soğuktan elleri çatladı. |
“Koyu” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “mecaz” anlamıyla kullanılmamıştır?
Koyu bir Fenerbahçe taraftarıdır. | |
Arkadaşlarıyla koyu bir sohbete dalmıştı. | |
Koyu kırmızı bir kazak giymişti. | |
Onu koyu bir sanatsever olarak tanırım. |
1. Gül güzel kokulu bir çiçektir.
2. Daima neşeli ol, gül.
Yukarıdaki cümlelerdeki “gül” sözcükleri arasında nasıl bir ilişki vardır?
Eş anlamlılık | |
Eş seslilik | |
Yakın anlamlılık | |
Gerçek – mecaz |
Aşağıdaki sözcüklerin hangisinde “bağlamak” sözcüğü “gerçek” anlamıyla kullanılmıştır?
Yeni gelen öğretmen, öğrencileri kendisine bağladı. | |
Bu davranışınız, beni size bağladı. | |
Babam bütün ümitlerini bu mektuba bağladı. | |
Mavi çizgili atkısını boynuna bağladı. |
“Dokunmak” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde “karıştırmak” anlamında kullanılmıştır?
Fazla şeker yemek size dokunur. | |
Masadaki kitaplara dokunmayın. | |
Onun hali bana çok dokundu. | |
Geçerken saçları yüzüme dokundu. |
“Serin” sözcüğü hangi cümlede “farklı” anlamda kullanılmıştır?
Bu halıyı odaya serin. | |
Irmağın suyu çok serin | |
Masanın üzerine örtüyü serin | |
Konuklara temiz çarşaf serin. |
“Çıkarmak” sözcüğü hangi cümlede “ikram etmek” anlamında kullanılmıştır?
Kaçak işçileri ülkeden çıkardılar. | |
Annem, babama olan öfkesini benden çıkardı. | |
Bilet satarak ekmek parasını çıkarıyor. | |
Konuklara pasta ile meyve suyu çıkardı. |
Elini sıcak sudan soğuk suya sokturmam ben gelinimin.” diye karşılık verdi kayınpeder. “Aranır, aranır” demiş Hoca, El elin eşeğini böyle arar.
Yukarıdaki örneklerde “el” sözcükleri anlam yönünden nasıl bir ilişki içindedir?
Eş sesli | |
Karşıt anlamlı | |
Eş anlamlı | |
Terim anlamlı |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sarmak” sözcüğü “mecaz” anlamlıdır?
Atkısını boynuna iyice sardı. | |
Okuduğu roman onu iyice sarmıştı. | |
Sarmaşıklar okulu boydan boya sardı. | |
Kazak örmek için yün sardı. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bitmek” sözcüğü “çok yorulmak” anlamında kullanılmıştır?
Oldu, oldu ama ben de bittim. | |
Vitrindeki o giysiyi görünce bittim. | |
Parasının bittiğini telefonla bildirdi. | |
Bir maç daha bitmiş, taraftar dağılmıştı. |
“Yakmak” sözcüğü hangi cümlede “mecaz” anlamıyla kullanılmıştır?
Çoban birkaç çalı çırpı bulup ateşi yaktı. | |
Acı biber insanın ağzını yakar. | |
Fiyatlar alıcının cebini yakıyor. | |
Fazla yağlı yemekler midemi yakar. |
“Bir” sözcüğü, hangi cümlede “eş, aynı” anlamda kullanılmıştır?
Arkadaşlarım bir olup çalışmaya başladılar. | |
Dün seni bir adam aradı. | |
Odanın büyüklükleri bir. | |
Bu yazıyı bir sen yazarsın. |
“Tutmak” sözcüğü, hangi cümlede diğerlerinden “farklı” anlamda kullanılmıştır?
Rüzgarda savrulan şapkasını yere düşmeden tuttu. | |
Kaleci köşeden gelen topu tuttu. | |
İşyerinin yakınında bir ev tuttu. | |
Selde sürüklenen çocuğu yakasından tuttu. |
“Tatlı” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde “farklı” anlamda kullanılmıştır?
Tatlı tatlı eğlenirken aniden hava bozdu. | |
Halamın tatlı bir bebeği oldu. | |
Bu kadar tatlı bir ders işlemedim. | |
Kahvenin tatlısı pek fazla olmuş. |
“Ağız” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde “farklı” anlamda kullanılmıştır?
Bu yaşta ağzında diş kalmamış. | |
Yemekleri görünce ağzının suyu aktı. | |
Tiyatroyu seyredenlerin ağzı açık kalmıştı. | |
Arkadaşım ifadesinde ağız değiştirdi. |
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi “gerçek” anlamıyla kullanılmıştır?
Bana karşı davranışları oldukça soğuktu. | |
Tatlı bir gülümseme gönül kazandırır. | |
Ceyhan’ın tatlı suyu Akdeniz’in tuzlu sularına karışır. | |
Yalnız kalınca gurbet acı |